Core Web Vitals, Google tarafından web sitelerinin kullanıcı deneyimi performansını ölçmek için kullanılan bir dizi web performans göstergesidir. Bu metrikler, bir sitenin ne kadar hızlı yüklendiğini, etkileşimlerin ne kadar hızlı gerçekleştiğini ve genel kullanıcı deneyiminin ne kadar istikrarlı olduğunu değerlendirmek amacıyla geliştirilmiştir. Web yöneticileri ve geliştiriciler için büyük önem taşıyan bu metrikler, site performansını ve dolayısıyla SEO sıralamalarını iyileştirmede kritik bir rol oynamaktadır.
Core Web Vitals metrikleri, üç ana göstergeden oluşur: Largest Contentful Paint (LCP), First Input Delay (FID) ve Cumulative Layout Shift (CLS). LCP, bir sayfanın ana içeriğinin yüklenme süresini ölçerken, FID bir kullanıcının siteye yaptığı ilk etkileşimin tepkime süresini değerlendirmemize olanak tanır. CLS ise sayfadaki öğelerin yüklenme sürecinde ne kadar yer değiştirdiğini, yani sayfa istikrarını ortaya koyar. Bu metrikler birlikte, kullanıcıların bir web sitesinde ne kadar memnuniyetle etkileşimde bulunacağını belirlemede önemli kriterlerdir.
Bununla birlikte, Core Web Vitals değerlerini anlamak ve optimize etmek, kullanıcı deneyimini iyileştirmenin yanı sıra, arama motoru sıralamalarında daha iyi performans göstermek için de önemlidir. Detaylı bir anlayış, site performansının sürekli olarak izlenmesi ve gerekli optimizasyonların yapılması ile gelir. Bu nedenle, web yöneticileri ve geliştiriciler, bu metrikleri düzenli olarak takip etmeli ve uygun stratejiler geliştirmelidir.
Core Web Vitals Metrikleri Nelerdir?
Core Web Vitals, Google tarafından sunulan ve bir web sitesinin kullanıcı deneyimini ölçmeye yardımcı olan üç temel metriği içermektedir. Bu metrikler, web sitelerinin performanslarını iyileştirmeleri amacıyla özel olarak tasarlanmıştır.
Largest Contentful Paint (LCP)
LCP, Core Web Vitals metriklerinden biri olup, bir web sayfasındaki ana içeriğin ne kadar sürede yüklendiğini ölçer. LCP, kullanıcıların görsel olarak ana içerik bölgesine ne kadar sürede erişebileceğini değerlendirdiği için kritik öneme sahiptir.
Google, kullanıcı deneyimini iyileştirmek ve daha iyi SEO sonuçları elde etmek için LCP’yi önemli bir faktör olarak kabul eder. LCP metriği, genellikle görseller, videolar veya büyük metin blokları gibi büyük içerik parçalarının yüklenmesini analiz eder. Bu nedenle, web geliştiricileri ve webmasterlar, LCP sürelerini optimize etmek için çaba göstermelidir.
En iyi LCP performansını elde etmek için, fotoğraf ve video optimizasyonu, önbellekleme stratejileri ve yalın kod teknikleri uygulanmalıdır. Bu yöntemler, kullanıcıların hızlı ve akıcı bir deneyim yaşamasına katkıda bulunur ve sayfa yükleme sürelerini gözle görülür bir şekilde azaltır.
Largest Contentful Paint Nasıl Optimize Edilir?
Largest Contentful Paint (LCP), bir web sayfasının büyük içerik öğesinin yüklenmesini gösteren önemli bir Core Web Vitals metriğidir. Kullanıcı deneyimini iyileştirmek için LCP süresini optimize etmek gereklidir. Bu nedenle, çeşitli teknikler ve stratejiler kullanılabilir.
Daha hızlı sunucular kullanmak
Web sitenizin Largest Contentful Paint (LCP) süresini optimize etmek için daha hızlı sunucular kullanmak önemli bir adımdır. Web sitenizin ziyaretçilerine hızlı ve sorunsuz bir deneyim sunmak istiyorsanız, güçlü ve yüksek hızlı sunucular kullanmak kritik bir faktördür. Özellikle büyük boyutlu içeriklerin yüklendiği sitelerde, sunucu gecikmeleri kullanıcı deneyimini olumsuz yönde etkileyebilir.
Daha hızlı sunucular kullanarak, web sitenizdeki içeriklerin daha çabuk yüklenmesini sağlayarak, kullanıcıların bekleme süresini minimize edebilirsiniz. Bu, kullanıcıların sitenizde daha fazla vakit geçirmesine ve hatta dönüşüm oranlarının artmasına yardımcı olabilir. Sunucu yanıt süresi, web sitesinin hızını belirleyen önemli bir etkendir ve bu süreyi kısaltmak için olası en hızlı sunucuları tercih etmelisiniz.
Üstelik, sunucu hızındaki iyileştirmeler sadece kullanıcı deneyimini geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda arama motorlarında sitenizin sıralamasını da olumlu yönde etkileyebilir. Arama motorları, hızlı yüklenen web sitelerini genellikle daha iyi sıralarda gösterir, bu da organik trafik artışı sağlayabilir. Dolayısıyla, daha hızlı sunucular kullanmak, hem kullanıcı memnuniyetini artırır hem de SEO performansınızı olumlu şekilde etkiler.
Daha az HTTPS isteği
Web sitenizin performansını optimize etmek ve Largest Contentful Paint (LCP) süresini iyileştirmek için atabileceğiniz önemli adımlardan biri, daha az HTTPS isteğinde bulunmaktır. HTTPS istekleri ne kadar az olursa, sunucuya yapılan isteklere bağlı olarak bekleme süresi de o kadar azalır ve bu da LCP süresini doğrudan iyileştirir.
Https isteğinde bulunmak için yapabileceğiniz şeylerin başında, gereksiz kaynakların yüklenmesini engellemek gelir. Bu gereksiz kaynaklar arasında kullanılmayan stil dosyaları, fazla büyük resimler ve gereksiz üçüncü parti betikleri bulunabilir. Her bir ekstra HTTPS isteği, sayfanızın yüklenme süresini artırır ve kullanıcı deneyimini olumsuz etkiler.
Bunun yanı sıra, HTTP/2 veya HTTP/3 gibi daha verimli protokoller kullanarak, mevcut HTTPS isteklerinin sunucu tarafından daha etkili bir şekilde yönetilmesini sağlayabilirsiniz. Bu protokoller, birden fazla isteği tek bir bağlantıda birleştirerek iletişim maliyetlerini düşürür ve böylece LCP süresini kısaltır. Ayrıca, tüm statik kaynaklarınızı birleştirerek ve minimize ederek, sunucunun gönderdiği veri miktarını azaltabilir ve sayfanın genel yüklenme hızını artırabilirsiniz.
Önbellekleme kullanmak
Web performansını artırmak ve kullanıcı deneyimini en üst düzeye çıkarmak için önbellekleme kullanmak, oldukça etkili bir yöntemdir. Önbellekleme, web sayfasına yapılan isteklerin sayısını azaltarak sunucu yükünü hafifletir ve sayfa yükleme sürelerini önemli ölçüde kısaltır. Bu, özellikle büyük ve karmaşık web siteleri için kritik bir avantajdır, çünkü kullanıcılar daha hızlı yüklenen sayfalarla daha tatmin edici bir deneyim yaşarlar.
Önbellekleme kullanmanın bir diğer büyük avantajı, sık ziyaret edilen ve içeriği sık değişmeyen sayfalar için statik dosyaların yeniden yüklenmesini önlemesidir. Bu sayede, tarayıcı önbelleğinde saklanan veriler yeniden kullanılabilir ve sayfa daha kısa sürede yüklenir. Örneğin, CSS, JavaScript ve görüntü dosyaları gibi statik içerikler önbelleğe alındığında, her sayfa ziyareti için bu dosyalar yeniden yüklenmek zorunda kalmaz, bu da hem kullanıcı deneyimini iyileştirir hem de sunucu kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlar.
Bununla birlikte, önbellekleme kullanmanın en iyi uygulamalarından biri, önbellekleme politikalarını doğru şekilde yapılandırmaktır. Web geliştiricileri, hangi içeriklerin ne kadar süreyle önbelleğe alınacağını belirlemelidir. Bu süreç, web tarayıcılarının ve ara sunucuların, belirlenen politikalar doğrultusunda içerikleri saklamalarını ve gerektiğinde güncellemelerini sağlar. Böylece, kullanıcıların her zaman en güncel ve optimize edilmiş içeriklere erişmeleri mümkün olur.
Resimleri optimize etmek
Web sitenizin performansını artırmak ve Largest Contentful Paint (LCP) süresini iyileştirmek için resimleri optimize etmek kritik bir adımdır. Çünkü resimler, web sayfalarının yükleme sürelerini doğrudan etkileyen en büyük içerik unsurlarından biridir. Bu nedenle, doğru yöntemleri kullanarak resimlerin boyutlarını küçültmek, kaliteyi koruyarak dosya boyutlarını azaltmak ve tarayıcıları yanıt sürelerini en aza indirmek, genel kullanıcı deneyimini artıracaktır.
Asenkron scriptleri kullanmak
Web performansını artırmak ve Largest Contentful Paint (LCP) optimizasyonu sağlamak için asenkron scriptlerin kullanımı büyük bir öneme sahiptir. Asenkron scriptler, sayfanın ilk yüklenme süresini azaltarak ziyaretçilerin daha hızlı bir deneyim yaşamasını sağlar. Geleneksel olarak, tarayıcılar senkron scriptleri yüklerken ve işlerken diğer kaynakları beklemek zorunda kalır, bu da sayfa yükleme sürelerini uzatır. Ancak asenkron scriptler, tarayıcının bu scriptleri arka planda yükleyip çalıştırmasına olanak tanır, böylece kritik içeriklerin kullanıcıya daha hızlı ulaşmasını sağlar.
Asenkron scriptleri kullanmanın bir başka avantajı da First Input Delay (FID) süresini iyileştirmesidir. FID, kullanıcının interaktif bir öğe ile ilk etkileşime geçtiği andan itibaren tarayıcının bu etkileşime yanıt vermesine kadar geçen süreyi ölçer. Asenkron scriptler, kullanıcı etkileşimleri sırasında tarayıcının daha düşük gecikmeyle yanıt vermesine olanak tanır, bu da genel kullanıcı deneyimini daha akıcı ve duyarlı bir hale getirir. Bu sayede, ziyaretçiler sitenizde daha fazla zaman geçirir ve memnuniyetleri artar.
Asenkron scriptleri kullanarak sunucu üzerindeki yükü de azaltabilirsiniz. Bu, kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılmasını sağlar ve özellikle yüksek trafikli web sitelerinde önemli performans kazanımları elde etmenizi mümkün kılar. Asenkron scriptlerin doğru kullanımı için HTML elementlerine async ve defer niteliklerini eklemek gereklidir. Bu nitelikler, tarayıcıların scriptleri sayfanın geri kalan kaynaklarından bağımsız bir şekilde indirmesine ve çalıştırmasına olanak tanır, böylece LCP ve FID gibi önemli web performans metriklerinde olumlu sonuçlar elde edilir.
First Input Delay (FID)
Web sitelerinin performansını artırmak ve kullanıcıların daha iyi bir deneyim yaşamasını sağlamak için, metriklerinin optimizasyonu büyük önem taşımaktadır. FID, kullanıcıların sayfaya ilk etkileşimde bulunmasından sonra sayfanın bu etkileşime yanıt verme süresini ölçer, yani kullanıcının tıklama, tuş vuruşu veya ekrandaki bir öğeye dokunma gibi eylemlerinin ardından tarayıcının bu etkileşimlere ne kadar sürede yanıt verdiğini gösterir.
FID değerlerini iyileştirmek için izlenebilecek en etkili yöntemlerden biri, ana JavaScript iş parçacığını minimumda tutmaktır; çünkü büyük boyutlu JavaScript dosyaları FID süresini belirgin şekilde artırabilir. Bu durumda, JavaScript kodlarının modern frameworkler ve kütüphaneler kullanılarak optimize edilmesi ve gereksiz kodların elimine edilmesi önemlidir.
Bunun yanı sıra, asenkron scriptler kullanarak JavaScript dosyalarının yüklenme süresini yavaşlatmadan çalışmasını sağlamak, kullanıcı etkileşimlerine daha hızlı yanıt vermek açısından büyük önem taşır. Ayrıca, performans analiz araçları kullanarak en çok kaynak tüketen işlemleri tespit etmek ve bunları iyileştirmek de FID değerlerinin azaltılmasında büyük rol oynar.
First Input Delay Nasıl Optimize Edilir?
First Input Delay (FID), kullanıcıların bir web sayfasını kullanmak istediklerinde yaşadıkları gecikme süresini temsil eder ve bu gecikme süresi ne kadar düşük olursa, kullanıcı deneyimi o kadar iyi olur. FID değerini optimize etmek, sayfanın kullanıcı etkileşimlerine daha hızlı yanıt vermesini sağlayarak web performansını önemli ölçüde artırabilir.
Tarayıcı iş parçacıklarını azaltmak
Web performansını optimize etmek için tarayıcı iş parçacıklarını azaltmak, kullanıcı deneyimini iyileştirmek açısından oldukça önemlidir çünkü tarayıcı, kullanıcı etkileşimlerine hızlı yanıt verebilmek için çok sayıda iş parçacığı kullanır ve bu da kaynakların verimli kullanılmasını sağlar. Tarayıcı iş parçacıkları optimize edilmediğinde, özellikle de çok sayıda ardışık görev işleme girdiğinde, sistem aşırı yüklenebilir ve bu durum, sayfanın yanıt vermemesine yol açabilir.
Bu sebeple, tarayıcı iş parçacıklarını azaltmak için bazı stratejiler geliştirilmelidir. Bu stratejiler arasında, en önemlilerinden biri gereksiz iş parçacıklarının kapatılmasıdır. Gereksiz iş parçacıklarının kapatılması, kaynakların sadece gerekli işler için kullanılmasını sağlar. Aynı zamanda, tarayıcı üzerinde çalışan scriptlerin etkili bir şekilde yönetilmesi, aşırı iş yükünü önleyecektir. Örneğin, blok yapıcı iş fonksiyonlarının minimize edilmesi ve gereksiz DOM modifikasyonlarının azaltılması, iş parçacıklarının daha verimli çalışmasını sağlayarak daha hızlı bir kullanıcı deneyimi sunar.
Asenkron scriptler kullanmak
Web sayfalarının yüklenme hızını ve kullanıcı deneyimini optimize etmek için geliştiricilerin başvurabileceği önemli yöntemlerden biri, asenkron scriptler kullanmaktır. Asenkron scriptler, sayfanın geri kalanının yüklenmesini beklemeden çalışmasına izin vererek, performansı artırmada etkili olabilir ve kullanıcıların sayfa ile daha hızlı etkileşim kurmasına imkan tanır.
Asenkron scriptler, özellikle First Input Delay (FID) değerlerini düşürmek için oldukça etkilidir. FID, bir kullanıcının bir düğmeyi tıklamaya çalıştığı an ile tarayıcının bu tıklamaya yanıt verdiği an arasındaki süreyi ölçer. Yavaş yüklenen senkron scriptler, FID sürelerini uzatarak kullanıcı deneyimini kötüleştirir. Ancak, asenkron scriptler kullanarak bu gecikmeleri önemli ölçüde azaltabilir ve böylece kullanıcıların hızlı tepki veren bir arayüz ile etkileşime geçmesini sağlayabilirsiniz.
Bu yöntemi uygulamak için, HTML kodlarınızda script etiketlerinizi “async” veya “defer” nitelikleri ile değiştirmeniz yeterli olacaktır. “async” niteliği ile belirtilen scriptler, indirildikleri anda çalıştırılırken, “defer” niteliğine sahip scriptler ise sayfanın tamamı yüklendikten sonra çalıştırılır. Her iki yöntem de JavaScript’in tarayıcı tarafından engellenmesi riskini azaltır ve sayfa yüklenme sürelerini kısaltır, böylece daha akıcı bir kullanıcı deneyimi sunar.
Web sayfasındaki etkinlikleri azaltmak
Web sayfasındaki etkinlikleri azaltmak, kullanıcı deneyiminin iyileştirilmesi ve sayfa yükleme hızının artırılması için kritik öneme sahiptir. Tarayıcılar, birçok iş parçacığını aynı anda yönetmek zorunda kaldıklarında, performans sorunları ve gecikmeler meydana gelebilir. Bu nedenle, gereksiz JavaScript veya CSS kodlarını kaldırmak ve yalnızca gerekli olanları yüklemek, sayfa performansını önemli ölçüde artırabilir. Özellikle, kullanıcıların fark edebileceği türde büyük etkileşimlerle uğraştığınızda, bu etkileşimlerin tarayıcı üzerinde oluşturduğu yükü azaltmak, sayfa performansını optimize etmek için gereklidir.
Kullanıcı etkileşimlerini minimumda tutmak ve sayfa içindeki ağır işlevleri optimize etmek, tarayıcı iş parçacıkları üzerinde gereksiz yüklerin oluşmasını önler. Özellikle yoğun JavaScript işlemleri, tarayıcının ana iş parçacığını bloke edebilir ve bu da kullanıcı etkileşimlerinde gecikmelere yol açabilir. Bu durumda, Asenkron scriptler kullanmak ve antibloklama tekniklerini benimsemek de tarayıcı performansının iyileştirilmesinde etkili olacaktır.
Bir diğer önemli adım ise gereksiz etkinlik işlemcilerini kaldırmaktır. Örneğin, scroll, resize ve mousemove gibi olay dinleyicilerini optimize ederek, bu olayların tetiklenme sıklığını azaltabilir ve tarayıcı performansını iyileştirebilirsiniz. Ayrıca, olay dinleyicilerinin etkin bir şekilde yönetilmesi, kullanıcıların ilk etkileşim gecikmesini (First Input Delay) azaltmada önemli role sahiptir. Bu sayede, kullanıcıların sayfanızla etkileşime geçtiklerinde daha hızlı ve sorunsuz bir deneyim yaşamasını sağlayabilirsiniz.
Sunucu tepki süresini azaltmak
Sunucu tepki süresini azaltmak, web performansını iyileştirmek ve kullanıcı deneyimini artırmak için kritik bir adımdır. Sunucu tepki süresinin uzun olması, kullanıcıların içerik yüklenmesini beklerken sabırsızlanmalarına neden olabilir. Bu nedenle, sitenizin hızlı ve verimli bir şekilde yanıt vermesini sağlamak için çeşitli yöntemler kullanmalısınız. Gerek sunucu optimizasyonları, gerekse veritabanı sorgularının iyileştirilmesi gibi tekniklerle sunucu tepki süresini düşürebilirsiniz.
Sunucu yapılandırmasında iyileştirmeler yapmak, sunucu tepki süresinin azaltılmasında önemli bir rol oynar. Örneğin, gereksiz servisleri devre dışı bırakarak ve gerekli olanları optimize ederek sunucunun daha hızlı yanıt vermesini sağlayabilirsiniz. Ayrıca, düşük trafik zamanlarında sunucu kaynaklarını daha etkin kullanarak yük dengeleme stratejileri uygulayabilirsiniz.
Önbellekleme yöntemlerini kullanmak, sunucu yükünü azaltmanın ve tepki süresini kısaltmanın bir başka yoludur. Önbellekleme sayesinde sık kullanılan verilerin tekrar tekrar işlenmesi yerine, daha önce işlenmiş olan veriler hızlı bir şekilde kullanıcıya sunulabilir. Bu yöntem, hem sunucu kaynaklarının etkin kullanımını sağlar, hem de kullanıcıların web sayfasına erişim süresini kısaltır.
Cumulative Layout Shift (CLS)
Cumulative Layout Shift, web sitelerinin kullanıcı deneyimini etkileyen en önemli Core Web Vitals metriklerinden biridir. Bu metrik, sayfa yüklendikten sonra içeriklerin beklenmedik bir şekilde hareket edip etmediğini ölçer. Kullanıcıların bir bağlantıya, butona veya başka bir arayüz öğesine tıklaması sırasında içeriklerin aniden yer değiştirmesi, kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyebilir.
CLS, özellikle mobil cihazlarda daha belirgin hale gelir çünkü küçük ekranlarda küçük değişimler bile büyük farklar yaratabilir. Web sitelerinin yüksek CLS puanlarına sahip olması, kullanıcıların siteyi kullanma deneyimini rahatsız edici hale getirebilir ve bu da siteyi terk etmelerine neden olabilir.
Bunun sonucunda, sayfa hızını ve kullanıcı memnuniyetini artırmak amacıyla CLS’i optimize etmek oldukça önemlidir. Optimizasyon adımları arasında yer tutucu boyutlarını kullanmak, font ve grafiklerin boyutunu önceden belirlemek ve resim boyutlarını optimize etmek gibi yöntemler bulunur. Ayrıca, yükleme sırasını değiştirmek ve reklam sağlayıcınızı kontrol etmek de bu konuda etkili olabilir.
Cumulative Layout Shift (CLS) Nasıl Optimize Edilir?
Cumulative Layout Shift (CLS) özellikle kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyebilecek bir web performans metriğidir. Bu metrik, bir sayfanın içeriğinde ani kaymalar olup olmadığını ölçer ve HTML öğelerinin beklenmedik şekilde yer değiştirmesi sonucu oluşan rahatsız edici deneyimleri belirler. Dolayısıyla, CLS skorunuzu optimize etmek, kullanıcıların sayfanızla daha etkileşimli ve memnuniyet verici bir deneyim yaşamasını sağlar.
Öncelikle, sayfanızın içerik yüklenme sürecinde yer tutucu boyutlarını kullanmak oldukça önemlidir. Yer tutucular, yüklenecek olan içeriklerin boyutlarını önceden belirleyerek sayfanın stabilize olmasını sağlar. Bu, görsel medyaların ve diğer içeriklerin yüklenmesi sırasında yaşanan ani kaymaların önüne geçer.
Bununla birlikte, font ve grafiklerin boyutunu önceden belirlemek önemli bir diğer adımdır. Kullanıcıların farklı cihaz ve ekran boyutlarında içerikleri görüntülerken sayfanın düzgün kalmasını sağlamak için fontların ve grafiklerin önceden tanımlanmış boyutlarda olması gerekir. Bu yöntem, yükleme sırasında yaşanabilecek kaymaları ve düzen bozulmalarını engeller.
Yer tutucu boyutlarını kullanmak
Web siteleri tasarlarken kullanıcı deneyiminin ön planda tutulması büyük bir önem taşır. Bu bağlamda, yer tutucu boyutlarını kullanmak önemli bir teknik olarak dikkat çeker. Kullanıcıların sayfa yüklenirken beklemelerini önlemek ve görsellerin düzgün bir şekilde yerleşmesini sağlamak için uygulanan bu teknik, Cumulative Layout Shift (CLS) metriğinde iyileştirmelere yol açar ve sitenizin genel performansını artırır.
Yer tutucu boyutları kullanmak, resimlerin ve diğer medya öğelerinin boyutlarını önceden belirleyerek sayfa yüklenirken bu öğelerin doğru pozisyonda kalmasını sağlar. Bu yöntem, yaygın olarak rastlanılan içerik kaymalarını engeller ve kullanıcı arayüzünün daha stabil bir şekilde görünmesine yardımcı olur. Özellikle görsellerin yüklenmesi sırasında yaşanan sorunların önüne geçmek için, CSS ya da HTML kullanarak bu boyutları tanımlamak oldukça etkili bir yoldur.
Bir diğer önemli nokta ise, yer tutucu boyutlarının sadece görseller için değil, aynı zamanda videolar, iframe’ler ve yazı tipleri gibi diğer medya türleri için de uygulanabilmesidir. Bu sayede, farklı tarayıcılarda veya internet hızında bile kullanıcıların tutarlı bir deneyim yaşamaları sağlanabilir. Yer tutucular sayesinde sayfa yüklenme süresince meydana gelebilecek beklenmedik değişiklikler minimize edilerek web sitesinin kullanımı daha rahat hale gelir.
Font ve grafiklerin boyutunu önceden belirlemek
Web sitenizin performansını optimize etmek ve kullanıcı deneyimini iyileştirmek için font ve grafiklerin boyutunu önceden belirlemek kritik bir adımdır. Cumulative Layout Shift (CLS), sayfa yüklenmesi sırasında içerik yerleşiminin aniden değişmesi anlamına gelir ve bu, özellikle font ve grafiklerin boyutlarının önceden belirlenmediği durumlarda meydana gelebilir.
Font ve grafiklerin boyutunu önceden belirlemek, sayfaların daha düzgün yüklenmesini sağlar ve ani değişikliklerin önüne geçer. Bu, kullanıcıya daha kararlı ve tutarlı bir deneyim sunar. Ayrıca, grafiklerin ve fontların boyutlarını CSS dosyalarında belirterek, tarayıcının bu öğelerin yüklenmesi için gereken yerleşim alanını rezerv etmesine olanak tanırsınız.
Bu yöntem, web sayfasının yapay zeka ve arama motoru optimizasyonu (SEO) performansını artırmada da önemli rol oynar. Arama motorları, kullanıcı deneyimini olumlu etkileyen ve CLS’i minimize eden siteleri daha yüksek sıralandırma eğilimindedir. Dolayısıyla font ve grafiklerin boyutlarını önceden belirlemek, sadece kullanıcı memnuniyetini değil, aynı zamanda SEO başarınızı da artırır.
Resim boyutlarını optimize etmek
Resim boyutlarını optimize etmek, web sitenizin performansını ve hızını önemli ölçüde arttırmak için yapılması gereken en kritik adımlardan biridir. Özellikle yüksek çözünürlüklü görsellerin uygun şekilde optimize edilmesi, sayfa yüklenme süresini azaltarak kullanıcı deneyimini olumlu yönde etkiler.
Resimlerin boyutlarını optimize etmek için ilk olarak uygun dosya formatını seçmek gereklidir. JPEG, PNG ve WebP gibi çeşitli formatlar arasında seçim yaparken, her birinin avantaj ve dezavantajlarını göz önünde bulundurmak gerekir. Örneğin, WebP formatı, hem görsel kalitesini korurken hem de dosya boyutunu minimize etmek için mükemmel bir seçenektir.
Buna ek olarak, resimlerin gerçek boyutlarda yüklenmesini sağlamak oldukça önemlidir; yani, kullanıcıların cihazlarına uygun boyutlarda görüntülerin sunulması için resimleri CSS veya HTML kodları içinde img etiketleri aracılığıyla responsive şekilde kullanmak gerekmektedir. Bu sadece yükleme sürelerini azalmakla kalmaz, aynı zamanda band genişliğini de optimize eder.
Yükleme sırasını değiştirmek
Web sayfalarının performansını artırmanın önemli yollarından biri, sayfanın yükleme sırasını optimize etmektir. Bu yöntem sayesinde, kullanıcının deneyimini geliştirmek ve sayfa yükleme süresini azaltmak mümkündür. İlk olarak, kritik kaynakların önceliklendirildiği ve gereksiz kaynakların yüklenme sırasının sonlara alındığı bir strateji izlenmelidir. Böylece, kullanıcılar sayfa içeriğine daha hızlı erişim sağlayabilirler.
Yükleme sırasını değiştirirken, kritik CSS ve JavaScript dosyalarının öncelikli olarak yüklenmesi gerekir. Bu dosyaların yüklenme sırasını manuel olarak belirleyerek, sayfanın daha hızlı şekilde render edilmesini sağlayabilirsiniz. Özellikle, sayfanın üst kısmında yer alan içeriklerin hızlı bir şekilde yüklenmesi, kullanıcı memnuniyetini artırır.
Ayrıca, asenkron ve ertelenmiş yükleme teknikleri kullanılarak, sayfa yükleme süresi optimize edilebilir. Asenkron yükleme, belirli kaynakların yüklenmesini paralel olarak gerçekleştirirken, ertelenmiş yükleme yöntemi, gereksiz kaynakların yüklenmesini sayfanın tamamı yüklendikten sonraya bırakır. Bu teknikler, kullanıcının sayfa üzerinde daha kesintisiz ve hızlı bir deneyim yaşamasına olanak tanır.
Reklam sağlayıcınızı kontrol etmek
Core Web Vitals performans ölçütlerinden biri olan Cumulative Layout Shift (CLS), kullanıcı deneyimi açısından oldukça önemlidir. Bu bağlamda, reklam sağlayıcınızı kontrol etmek bu ölçütü iyileştirmenin kritik yollarından biridir. Reklamların sayfa yüklendikten sonra aniden yer değiştirmesi, büyük ölçüde CLS değerini artırarak kullanıcı deneyimini olumsuz etkiler.
Reklam sağlayıcınızı seçerken, onların reklam yükleme süreçlerini ve yerleştirme taktiklerini dikkate almak önemlidir. Örneğin, yer tutucular kullanarak reklam alanlarını belirlemek ve gerektiğinde bu alanların boyutlarını kontrol etmek, düzen kaymalarını minimize edebilir. Aynı zamanda, reklamların sayfa yüklendikten sonra beklenmedik bir şekilde ortaya çıkmasını engelleyerek CLS puanını önemli ölçüde azaltır.
Bir diğer önemli husus, reklam yükleme hızınızı optimize eden teknikler kullanmaktır. Bunu sağlamak için yükleme sırasını değiştirmek ve kritik içerikten önce gerekli olmayan içerikleri yüklemek, yüklenme sırasındaki dengeyi korur. Reklam sağlayıcınızın bu tür optimizasyonları desteklemesi ve uygulayabilecek kapasitede olması, genel kullanıcı deneyimini iyileştirir.
Core Web Vitals Raporu Nasıl Görüntülenir?
Günümüzde, web sitelerinin performansı kullanıcı deneyimini doğrudan etkileyen en önemli unsurlardan biridir ve bu noktada Core Web Vitals raporları büyük bir önem taşır. Bu raporları görüntülemek için Google Search Console, Lighthouse ve PageSpeed Insights gibi çeşitli araçlar kullanılabilir. Bu araçlar, web sitenizin yükleme hızı, interaktivite ve görsel stabilite gibi temel performans metriklerini analiz ederek size detaylı bir performans değerlendirmesi sunar.
Core Web Vitals raporunu görüntülemek için önce Google Search Console hesabınıza giriş yapmalısınız. Ana sayfada yer alan Çekirdek Web Verileri bölümüne tıkladığınızda, web sitenizin tüm sayfalarının performans detaylarını içeren bir tablo göreceksiniz. Bu tablo, sayfa deneyim raporu ile birlikte, sayfalarınızın performansını ve olası sorunları ayrıntılı bir şekilde değerlendirmenizi sağlar.
Core Web Vitals Google Algoritmasını Nasıl Etkiliyor?
Core Web Vitals, Google’ın web sitelerinin kullanıcı deneyimini değerlendirmek için belirlediği bir dizi performans metriklerini ifade eder ve bu metrikler, web sitelerinin Google arama algoritması tarafından nasıl sıralanacağını doğrudan etkiler.
En önemli Core Web Vitals metrikleri, Largest Contentful Paint (LCP), First Input Delay (FID) ve Cumulative Layout Shift (CLS) olarak belirtilmiştir ve bu metrikler, kullanıcıların web sitesinde yaşadığı hız ve etkileşim deneyimini ölçmekte kritik rol oynar.
Google, bu metrikleri dikkate alarak kullanıcı deneyimi odaklı bir sıralama yapmakta ve dolayısıyla web yöneticileri ve SEO uzmanları için bu metriklerin optimize edilmesi büyük önem taşımaktadır, aksi takdirde web sitelerinin arama sonuçlarındaki sıralamaları olumsuz yönde etkilenebilir. Bu nedenle, Core Web Vitals metriklerinde başarılı olmak, Google’ın web sitesi sıralama algoritmasında üst sıralarda yer almak için kilit bir faktör haline gelmiştir.
Core Web Vitals Metriklerin Optimize Edilmesi
Core Web Vitals metrikleri, kullanıcı deneyimini iyileştirmek ve web sitenizin performansını artırmak için optimize edilmesi gereken önemli parametrelerdir. Bu metrikler, Largest Contentful Paint (LCP), First Input Delay (FID) ve Cumulative Layout Shift (CLS) olarak üç ana kategoriye ayrılmaktadır. Her bir metrik, farklı bir kullanıcı deneyimi unsurunu temsil eder ve bu unsurların optimize edilmesi web sitenizin genel performansını ve kullanıcı memnuniyetini doğrudan etkiler.
LCP metriklerini optimize etmek için önyükleme süresini kısaltmak ve büyük boyutlu içeriklerin yüklenme sürelerini azaltmak önemlidir. Bunun için içerik dağıtım ağları (CDN), resim optimizasyonu, ve sunucu yanıt süresini iyileştirmek gibi yöntemler kullanılabilir. LCP iyileştirildiğinde, kullanıcılar sayfanın ana içeriğini daha hızlı bir şekilde görebilir ve bu da sitenin hızla yüklenmesi algısını güçlendirir.
FID metriklerini optimize etmek için ise JavaScript kodlarının etkileşimlere minimum gecikme olacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. JavaScript işlemlerinin bloklama süresini kısaltmak, üçüncü parti kodlarının yüklenmesini ertelemek ve tarayıcı ayrıntılandırma işlerini optimize etmek, FID değerlerini olumlu yönde etkileyen yöntemler arasında yer alır. Düşük FID değerleri, kullanıcıların sayfa ile etkileşime hızlı ve sorunsuz bir şekilde girmesini sağlar.
CLS metrikleri ise sayfa düzen değişikliklerinin görsel kararlılığını ifade eder. Bu metrikleri optimize etmek için boyut belirtimi olmayan görüntülerden kaçınmak, dinamik içeriklerin sabit alanları üzerinde yüklenmesini sağlamak ve CSS ile ilgili hataları düzeltmek önemlidir. Kararlı bir görsel düzen, kullanıcı deneyimini iyileştirir ve sayfa yüklenirken meydana gelebilecek beklenmedik kaymaların önüne geçer, bu da kullanıcıların sitenizde daha olumlu bir deneyim yaşamasını sağlar.
Core Web Vitals Güncellemesi
Google, kullanıcı deneyimini geliştirmek amacıyla sürekli olarak algoritmalarını günceller ve bu güncellemelerin en yenilerinden biri de olarak karşımıza çıkmaktadır. Core Web Vitals, web sitelerinin kullanıcı deneyimini optimize etmeye yardımcı olan üç ana metrikten oluşur: Largest Contentful Paint (LCP), First Input Delay (FID) ve Cumulative Layout Shift (CLS). Bu metrikler, sayfa yüklenme hızından interaktiviteye ve görsel istikrar gibi çeşitli önemli kullanıcı deneyimi göstergelerine kadar her şeyi kapsar.
Core Web Vitals metriklerini optimize etmek, web sitenizin Google arama sıralamalarında daha iyi performans göstermesine yardımcı olabilir ve aynı zamanda kullanıcıların siteye yeniden gelme olasılığını artırabilir. Bu güncelleme, web geliştiricileri ve içerik üreticileri için önemli fırsatlar ve zorluklar sunmaktadır, çünkü kullanıcı odaklı tasarım ve performans optimizasyonları her zamankinden daha kritik hale gelmiştir.
Google, 2021 yılının Haziran ayında Core Web Vitals’ın sıralama faktörü olarak kullanılacağını duyurduğunda, birçok web sitesi sahibi ve geliştirici bu güncellemeye hızlı bir şekilde adapte olmaya çalıştı. , kullanıcıların hemen çıkma oranlarını azaltmak ve site içindeki etkileşimi artırmak için hayati öneme sahiptir. Özellikle mobil cihazlar üzerinden yapılan aramaların arttığı günümüzde, sayfa yüklenme hızı ve kullanıcı dostu bir arayüz, başarılı bir dijital pazarlama stratejisinin en önemli bileşenlerindendir.
Core Web Vitals Nasıl Çalışır?
Core Web Vitals, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla Google tarafından sunulan ve web sitelerinin performansını değerlendiren bir dizi metrikten oluşur. Bu metrikler, web sayfalarının ne kadar hızlı yüklendiğini, ne kadar etkileşimli olduklarını ve içeriklerinin ne kadar stabil olduğunu ölçer. Largest Contentful Paint (LCP), First Input Delay (FID) ve Cumulative Layout Shift (CLS) gibi başlıca metrikler, kullanıcıların web sitelerinde karşılaştıkları temel etkileşimlerin kalitesini değerlendirir.
Largest Contentful Paint (LCP), bir sayfanın en büyük içerik öğesinin kullanıcıya ne kadar sürede göründüğünü ölçer ve bu performans metriği, sayfanın görsel yükleme hızını temsil eder. First Input Delay (FID), kullanıcının bir sayfadaki ilk etkileşimi (örneğin bir düğmeye tıklama) ile tarayıcının bu etkileşimi işleme süresi arasındaki gecikmeyi ölçer ve temel olarak sayfanın etkileşimli olup olmadığını gösterir. Cumulative Layout Shift (CLS) ise sayfanın beklenmedik düzen değişikliklerini ölçer ve kullanıcıların içeriklerle daha rahat bir şekilde etkileşime girmesini sağlar.
Bu metrikler sayesinde web geliştiriciler, sitelerinin performansını objektif bir şekilde analiz edebilir ve kullanıcı deneyimlerini optimize edebilir. Core Web Vitals, bir web sitesinin genel sağlık durumu hakkında önemli bilgiler sunarak hem kullanıcı memnuniyetini artırmayı hem de Google arama sonuçlarında daha iyi sıralamalar elde etmeyi amaçlar. Google’ın bu değerlendirme sistemini kullanarak sitelerin performansını ölçmeleri ve bu doğrultuda iyileştirmeler yapmaları, dijital dünyada rekabet avantajı sağlar.
Core Web Vitals Nasıl Ölçülür?
Core Web Vitals, kullanıcı deneyimini iyileştirmek için geliştirilen önemli metriklerdir ve bu metriklerin doğru bir şekilde ölçülmesi, sitenizin performansını artırmak için kritik öneme sahiptir. Core Web Vitals ölçümleri, genellikle Google’ın sunduğu araçlar aracılığıyla gerçekleştirilir ve bu araçlar krediyle çevrimdışı ya da çevrimiçi kullanıcı deneyimlerini anlama avantajı sağlar.
Birincil ölçüm aracı olarak Google’ın PageSpeed Insights kullanabilir ve bu araç sayesinde, sitenizin hız performansını detaylı bir şekilde analiz edebilirsiniz. PageSpeed Insights, sitenizin hem masaüstü hem de mobil sürümlerini değerlendirerek size ölçümler sunar. Önemli metrikler arasında First Contentful Paint (FCP), Largest Contentful Paint (LCP), ve Cumulative Layout Shift (CLS) bulunmaktadır.
Buna ek olarak, Google Search Console kullanarak da sitenizin Core Web Vitals performansını izleyebilirsiniz. Search Console, sitenizin tıklanabilir durumunu ve kullanıcı etkileşimlerini gösteren detaylı raporlar sunar. Bu raporları düzenli olarak kontrol ederek, potansiyel sorunları erken teşhis edebilir ve anında çözüm yolları geliştirebilirsiniz.
Core Web Vitals Nasıl İyileştirilir?
Core Web Vitals, web sayfalarınızın kullanıcı deneyimi açısından oldukça önemlidir. Bu metrikler, Google’ın sayfa kalitesini değerlendirmek için kullandığı göstergeler arasında yer alır. Core Web Vitals metriklerini iyileştirerek, sitenizin performansını artırabilir ve kullanıcı memnuniyetini sağlayabilirsiniz.
İlk olarak, resim ve medya dosyalarını optimize etmek Core Web Vitals metriklerini iyileştirmenin önemli bir adımıdır. Görsellerin ve videoların dosya boyutlarını küçültmek, yüklenme sürelerini hızlandırır ve LCP (Largest Contentful Paint) süresini azaltır. Ayrıca, uygun formatları tercih ederek ve lazy loading (tembel yükleme) tekniklerini kullanarak da performansı artırabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, önbellek kullanımını optimize etmek büyük önem taşır. Tarayıcı önbelleği ve sunucu tarafındaki önbellekleme mekanizmaları sayesinde, sayfaların tekrarlanan ziyaretlerinde yüklenme süreleri önemli ölçüde kısalabilir. Böylece, FID (First Input Delay) ve CLS (Cumulative Layout Shift) değerleri daha iyi seviyelereçekilebilir. Gereksiz kaynakları kaldırmak ve düzensiz web sayfalarını düzeltmek de Core Web Vitals’ı iyileştirmenin diğer yollarıdır.
Resim ve medya dosyalarını optimize etmek
Resim ve medya dosyalarını optimize etmek, web sitenizin performansını artırmak ve kullanıcı deneyimini iyileştirmek açısından kritik bir adım olarak kabul edilir. Görsel ve medya dosyalarının optimizasyonu, genellikle dosya boyutlarını küçültme, farklı formatlarda saklama ve doğru boyutlandırma gibi çeşitli teknikleri içerir. Örneğin, bir JPEG görüntüsünü doğru sıkıştırma oranıyla kaydetmek, dosya boyutunu önemli ölçüde azaltabilir ve yükleme süresini hızlandırabilir.
Bir başka etkili yöntem, tarayıcının görüntüleri yüklemek için daha az zaman ve kaynak harcamasını sağlamak amacıyla modern görsel formatlar kullanmaktır. WebP ve AVIF gibi formatlar, JPEG ve PNG’ye kıyasla daha iyi sıkıştırma oranlarına sahip olup, aynı kalitede daha küçük dosya boyutları sunarlar. Aynı şekilde, medya dosyaları için de, özellikle video içerikleri için, kapsamlı optimizasyon teknikleri kullanmak kritik öneme sahiptir. Video dosyalarını daha verimli codec’lerle ve farklı çözünürlük seçenekleri sunarak kullanıcı deneyimini artırmak mümkündür.
Önbellek kullanımını optimize etmek
Web sitenizin performansını artırmak için önbellek kullanımını optimize etmek son derece önemlidir. Önbellekleme, sıkça erişilen verilerin geçici olarak depolanmasını sağlar ve sunucunun bu verilere daha hızlı erişmesine olanak tanır. Bu, hem kullanıcı deneyimini iyileştirir hem de sunucu yükünü azaltır.
Tarayıcı önbelleğini en iyi şekilde kullanmayı hedeflemelisiniz. Tarayıcı önbelleği, kullanıcıların sıkça ziyaret ettiği sayfaların ve medya dosyalarının geçici olarak kullanıcı cihazlarında depolanmasını sağlar. Bu sayede kullanıcı aynı sayfayı tekrar ziyaret ettiğinde, içerikler hızla yüklenir ve bu da sayfa yükleme sürelerini önemli ölçüde azaltır.
Ayrıca CDN (İçerik Dağıtım Ağı) kullanımı, önbellek optimizasyonunun bir başka önemli yoludur. CDN’ler, içeriklerinizi coğrafi olarak dağıtılmış sunucular aracılığıyla kullanıcıya en yakın olan noktadan sunar. Bu, hem veri iletim hızını artırır hem de ana sunucunuzun üzerindeki yükü azaltır. Öte yandan, sunucu taraflı önbellekleme yöntemlerini de dikkate almalısınız. Bu yöntemler, dinamik içeriklerin bile hızlıca sunulmasına katkıda bulunur.
Önbellek politikalarınızı belirlerken, içeriklerinizin güncellenme sıklığını ve kullanıcı alışkanlıklarını göz önünde bulundurmalısınız. Ayrıca, tüm önbellek kontrollerinin ve ayarlarının düzenli olarak gözden geçirilmesi ve güncellenmesi de önemli bir husustur. Özetle, önbellekleme stratejilerini doğru bir şekilde uygulamak, web sitenizin performansını ve kullanıcı memnuniyetini büyük ölçüde artıracaktır.
Düzensiz web sayfalarını düzeltmek
Düzensiz web sayfaları, kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyebilir ve Core Web Vitals’in değerlerini kötü yönde etkileyebilir. Web sayfalarının düzenli ve anlaşılır olması, kullanıcıların sayfada daha uzun süre kalmasını ve istedikleri bilgilere hızlıca erişebilmesini sağlar. Bu da, web sitenizin daha başarılı ve ziyaretçiler tarafından daha tercih edilir hale gelmesine yardımcı olur.
Düzensizliği gidermek için, önce web sayfanızın genel yapısını gözden geçirmelisiniz. Bağlantıların ve menülerin doğru çalıştığından emin olun. Kullanıcıların sayfanızda kolayca gezinmesini sağlamak için anlamlı ve anlaşılır başlıklar kullanın. Ayrıca, bozuk bağlantıları veya eksik içeriği düzeltmek, web sayfanızın daha profesyonel ve güvenilir görünmesini sağlar.
Özellikle mobil cihazlarda kullanıcı deneyimini optimize etmek önemlidir, çünkü modern kullanıcıların büyük bir çoğunluğu mobil cihazlardan erişim sağlamaktadır. Responsive tasarım ve hızlı yüklenen sayfalar kullanarak, düzlemsel olmayan yapıları daha uyumlu hale getirebilirsiniz. Tüm bu çabalar, Core Web Vitals ölçütlerinin iyileştirilmesine ve nihayetinde daha üst sıralarda yer almanıza katkıda bulunacaktır.
Gereksiz kaynakları kaldırmak
Web sitenizin performansını artırmak ve Core Web Vitals metriklerinde iyileştirme sağlamak için, gereksiz kaynakları kaldırmak oldukça önemlidir. Bu, yalnızca sayfa yükleme sürelerini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda kullanıcı deneyimini de önemli ölçüde geliştirir. Özellikle büyük ve karmaşık web sitelerinde, zamana yayılan eklemelerle birlikte birçok gereksiz dosya ve kod birikebilir.
Örneğin, kullanılmayan CSS ve JavaScript dosyaları, gereksiz bağlantılar ve hatta bazen önemini yitirmiş medya dosyaları, web performansını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu tür kaynakların kaldırılması, tarayıcıların sayfayı daha hızlı analiz etmesine ve yüklemesine yardımcı olur.
Geliştirici araçları kullanarak hangi kaynakların gereksiz olduğunu tespit edebilir ve bunları sayfanızdan çıkartarak kullanıcılarınıza daha hızlı ve akıcı bir deneyim sunabilirsiniz. Gereksiz kaynakları kaldırma işlemi aynı zamanda sunucu yükünü de azaltır, bu sayede genel bir performans iyileştirmesi sağlanır. Özetle, gereksiz kaynakları kaldırmak, web sitenizin performansını artırmanın en etkili yollarından biridir.
Core Web Vitals’in Önemi
Günümüzde dijital dünya içerisinde web sitelerinin performansı ve kullanıcı deneyimi son derece önemli hale gelmiştir. Core Web Vitals, Google tarafından belirlenen ve kullanıcıların bir web sitesine olan etkileşimlerini iyileştirmeyi amaçlayan bir dizi ölçümdür ve bu ölçümler, bir web sitesinin arama motoru sonuç sayfalarındaki sıralamasını doğrudan etkiler. Web performansı, gerek mobil gerekse masaüstü kullanıcılar açısından büyük bir önem taşıdığı için Core Web Vitals unsurları dikkate alınmalıdır.
Özellikle LCP (Largest Contentful Paint), FID (First Input Delay) ve CLS (Cumulative Layout Shift) gibi metrikler, bir web sitesinin ne kadar hızlı ve verimli bir şekilde yüklendiğini ve kullanıcıya sunulduğunu göstermektedir. Bu metrikler, kullanıcıların site içerisinde herhangi bir gecikme yaşamadan etkileşimde bulunmalarını sağlamaktadır. Dolayısıyla, bu temel ölçütlerin iyileştirilmesi, sitenizin hem performansını artıracak hem de kullanıcıların memnuniyetini üst düzeyde tutacaktır.
Unutulmamalıdır ki, Core Web Vitals’in önemi sadece arama motoru sıralamalarında yükselmek için değil, aynı zamanda kullanıcıların sitenize tekrar gelme olasılığını artırmak için de büyüktür. İyi bir kullanıcı deneyimi sunan ve hızlı yüklenen bir site, potansiyel müşterilerin ilgisini çeker ve sitenizde daha uzun süre zaman geçirmelerini sağlar. Bu nedenle, Core Web Vitals optimizasyonu, dijital pazarlama stratejilerinizde çok önemli bir yer tutar.